23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 104. Yılını kutlamak için bir araya geldik.
Türkiye tarihinde önemli bir gündür 23 Nisan 1920. Ordusu dağıtılmış, yurdu işgal edilmiş ,başsız kalmış bir ulusun yeniden toparlanarak ayağa kalktığı, adeta küllerinden doğduğu çok kıymetli bir gün…
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen bir mucizedir kurtuluş. Çok zor geçen yıllardan sonra görünen güneşin ta kendisidir. Toprağı kanla canla yoğrulmuş bir vatanın sanatkarları olan bu kıymetli ve vefakar atalarımızın ruhları şad olsun…
Böylesine anlamlı bir günü sizlere, çocuklarımıza armağan eden Ulu Önderimizin de isabet ettiği gerçek şudur ki; bu şeref en çok geleceğimizin büyükleri olacak çocuklarımıza yakışır.Sizler bu ülkenin geleceğisiniz,umudusunuz.Biz sizlere güveniyoruz sizler de kendinize sonuna kadar güvenin.Burda coşkunuzu paylaşan bizler sizlerden ‘ düşünen, çalışan, insanı ve vatanını seven gençler’ olarak yetişmenizi beklemekteyiz.
Yolunuz açık, fikriniz hür ve geleceğiniz aydınlık olsun.Her günümüz bayram olsun…
Çocuk, her yaşta doğası gereği öğrenme çabası ile büyür. Ailede başlayan eğitim süreci okul çağına gelindiğinde öğretmenler ile devam eder. Okul çağına gelen her çocuk yine de yardıma muhtaç bir haldedir. Öğretmenler çocukların aileden uzak olarak bulunduğu okul zamanlarında onların en büyük yardımcısı durumundadırlar.
Sadece okuma yazma öğretmekle görevli oldukları halde, yine de büyük bir özveri ile onların her türlü sorunları ile yakından ilgilenerek, ikinci bir aile ortamının oluşmasını sağlarlar. Bu durum karşısında çocuk, sosyal hayata daha çabuk adapte olarak, toplum içerisinde yer edinme duygusuna daha çabuk sahip olur.
Öğretmen; insanları eğiten, doğru ve faydalı işleri öğreten, çocuk ve gençlerin kişilik olgusunun olumlu yönde gelişmesini sağlayan değerli kimsedir. Öğretmenlerimiz yüklenmiş oldukları bu görevlerini her zaman layığı ile yerine getirmişler, Başöğretmen Atatürk’e ve milletimize layık olacak bir anlayış içerisinde hizmetlerine devam etmişlerdir.
Öğretmenler günü, öğretmenlerimiz ve öğrenciler arasındaki sevgi ve saygının doruk noktasına ulaştığı bir gündür. Bu özel güne anlam ve önemi açısından bakıldığında öğretmene gösterilen saygının aslında topluma verilen değerin bir göstergesi olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır. Bu bakımdan öğretmenler günü, fedakâr öğretmenlerimizin değerini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılını Okulumuzda coşkuyla kutladık.
Tarihi her daim şekillendiren bir milletin bireyleri olarak bizlere bugünleri bırakan büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve kurtuluş mücadelesinde yer almış herkese minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Cumhuriyet demokrasiye geçişin ilk adımı olarak ilan edilirken, Mustafa Kemal Atatürk gençlik yıllarından beri bunu hedeflemiş, Kurtuluş Savaşı kazanıldığında da bu hedefini gerçekleştirmiştir.
28 Ekim akşamı Çankaya Köşkü'nde yakın arkadaşlarına verdiği yemekte, seçim çalışmaları, seçim dedikoduları, seçilenler, seçilemeyenler konuşulup dururken, Atatürk eline bıçağı alarak hafifçe tabağına vurur ve şu tarihi sözleri söyler…
‘’ Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.’’
Ertesi gün mecliste bütün hazırlıkları tamamlatarak, anayasaya ‘’Türkiye Devletinin hükümet şekli cumhuriyettir.’’ maddesini koydurarak Cumhuriyeti ilan etmiştir.
Türk milletinin geleceği olan çocuklarımız cumhuriyetin bize verdiği hürriyet, insan hakları, eğitim hakkı, birey olma hakkı gibi haklarımızı kullanarak bilimin ışığında güzel ülkemize en gelişmiş milletlerin içine sokmak için elimizden geleni yapmalıyız, yapacağız….
Unutmayalım ki biz her zaman dünyada mazlum insanların yanında olmuş, dünyaya örnek olmuş büyük Türk Milletiyiz.
Biz ki verdiğimiz Kurtuluş Mücadelesi ile esir milletlere Asya'dan Afrika'ya kadar örnek olmuşuz.
Biz ki Atatürk gibi dünyada yüzün üzerinde ülkede saygı ile anılan çağdaş bir lidere sahibiz.
Öğretmen ve öğrencilerimiz ile hep birlikte, bu bilinçte olup, onun fikirlerini yaşatmak için çaba sarf edeceğiz.